top of page

Hırsız



/ Akşama kadar rakamlarla uğraşacak. Hesap tutmazsa tekrar toplayacak. Nerede hata yaptığını bir türlü bulup çıkartamayacak.










HIRSIZ

Evde iki çocuk var. Odalarında mışıl mışıl uyuyorlar. Babaları kanepede yatıyor. Peki, anneleri nerede? Bu ailenin bir de annesi olmalı. Biir baba, ikii oğlan, üüç kız… Dört kişi olmalıydılar, acaba birini atlıyor muyum? Baba salonda. Pazar akşamı korku filmi seyrederken uyuyakalmış. Elinde uzaktan kumanda, yerde boş bira şişesi. Kim bilir kaçıncı uykusunda. Evi yavaşça adımlayan gölgeyi fark edemez.


Oğlanın odası dağınık. Minik arabalar etrafa mayın gibi saçılmış. Kızın başucunda ne çok bebek var. Gözlerini hiç kırpmadan dimdik bana bakıyorlar. Koridorun sonu yatak odası. Aysız gecenin en karanlık noktası. Benimkinden başka soluk sesi duyulmuyor, ışığı yakabilirim. Anne yatağından kalkmış. Yoksa gece yarısı boğulurcasına uyanıp kendini banyoya mı kapattı? Başını havlulara gömerek ağlıyor mu? Banyo boş, mutfakta yok. Tezgâhın üzerinde yarım bardak su ve uyku hapları. Balkona zaten çıkmaz. En üst katta oturuyorlar, yüksekten başı döner. O halde bu kadın nerede? Duvardaki gizli geçitlerden mi geçti? Duvarda sadece dört dörtlük aile fotoğrafı asılı. Baba arkada ayakta, anne iki çocuğuna sarılmış otururken. Öylece donmuşlar. Gölgelere karışan öteki fotoğraf hep var mıydı? Kocaman sırt çantasıyla ışıl ışıl gülümsüyor, ufukta heybetli dağlar. Aynı kişi olduğunu söylemeye bin şahit ister. İfadesi değişmiş. Gülüşünü çaldırmış sanki. Nereye kayboldu bu kadın? Bir şeylerin peşine düşüp uzaklara mı kaçtı? Ama anneler evlerini terk etmez. Anneler çocuklarını bırakıp gitmez. Buralarda bir yerdedir.


Evin içinde boşa dolaşıp duruyorum. Kadın olması gereken yerde değil. Çoktan uyumuş olmalıydı. Sabah erken kalkacak, kahvaltı hazırlayacak, çocukları okula götürecek, işine yetişecek. Akşama kadar rakamlarla uğraşacak. Hesap tutmazsa tekrar toplayacak. Nerede hata yaptığını bir türlü bulup çıkartamayacak. Uykusuz kalırsa kendini iyi hissetmez. Duvarlar üstüne gelir, kafası karışır. Dörde kadar saymayı bile beceremez. Baba biir, oğlan ikii, kız üüç… Havada sırayla kımıldayan şu parmaklar… Benim mi? Sahi, dört dolanarak kimi arıyorum ben? Tüm bunlar yorgunluktan, biraz dinlenmeliyim. Rüya sızdırmaz uykulara dalmalıyım. Dış kapının kilidini kontrol edip doğru yatağa. Hırsıza, uğursuza açık kapı bırakmaya gelmez. Ya da kalsın, boş ver. Çalınacak neyim var ki?


- - - - - - -





Ağustos 2013, Bodrum


2014 Aylak Adam Yayınları

Öykü Antolojisinde Yayınlanmıştır




bottom of page